Obez öğrenciye parmak izi takibi!

Bazı kantinlerde parmak izi takibi başlatıldı. Böylece çocuğunun aşırı kalorili ve zararlı yiyecekler tüketip tüketmediğini kontrol edebiliyor.

Kantinlerde öğrencilerin neler yiyip içtiğini velilere aktaran “parmak izi” takibi, tartışma yarattı!
Obez öğrenciye parmak izi takibi!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuklarda obeziteye karşı açtığı savaşa, teknolojik destek de geldi. Velisi de, yaptığı alışverişi şifreli web sitesinden izleyebiliyor. Bu sistemde, öğrenci kantinden alışveriş yaparken parmak izini okutuyor ve para vermiyor
Ancak, uzmanlar sistemin obeziteyle mücadele ederken, çocuğu iradesizleştirdiğine dikkat çekiyor.
Çocuğa akıllı tip kart veriliyor veya parmak izi tanıma sistemi kuruluyor. Para taşımaktan kurtulan çocuk, sadece parmak izini ya da kartını okutarak, okul kantininden veya yemekhanesinden alışveriş yapabiliyor. Veli de, çocuğunun hafta boyunca okul kantininden yediklerini özel web şifresiyle girdiği internet sitesinden takip edebiliyor.
VELİYE E-MAIL GİDİYOR
Sabah’tan Gül Kireklo’nun haberine göre, obez ya da özel yiyecekler tüketmesi gereken çocuklar için, velinin koyduğunu sınırlamalar da sisteme uyarlanabiliyor. Çocuk kantinden hamburger alıp yediyse, bir tane daha almak istediğinde sistem devreye giriyor. Kantinci “Alamazsın” deyip çocuğu diğer öğrencilerin önünde rencide etmiyor ama anında velinin e-mail adresine bilgi aktarılıyor. Böylece veliler, çocuklarının yeme alışkanlığını denetleyebiliyor.
‘YERİNDE KULLANILIRSA YARARLI’
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Yelda Tan konuyla ilgili, “Çocuk diyabet hastasıysa, diyetine uymuyorsa bu sistem yararlı olabilir. Güveninizi istismar ediyorsa izlenebilir. Ama çocuk izlenildiğini bilmemeli. Çünkü gözetmek ters tepebilir. Çocuğu yemeyeceği gıdalara daha çok yöneltebilirsiniz. Çok kısıtlama getirirseniz, hassasiyeti artırabilirsiniz. Yerinde kullanırsa yararlı olabilir. Ancak, çok fazla baskı unsuru haline getirmeden uygulanmalı” dedi.

‘ÇOCUĞU OKULDAN SOĞUTUR’
Sosyal Psikolog Erhan Yaşar, şunları söylüyor: “Akıllı sistem ile çocuk robotlaştırılıyor. Çocuk desteklendiğini, korunduğunu bilmeli. Ama baskıcı bir sistem olursa yani onu isyan ettirecek denetim sistemiyle özgürlüğünü elinden alırsanız, çocuk çevreye karşı merakını kaybeder. Böyle kısıtlamalar eğitim hayatını da etkiler. Çocukların okuldan soğumasına yol açar. Çocuğu parmak iziyle takip ederseniz, iradesizleştirirsiniz. Sevgisiz bir sistem.”