Domuz gribi tedbirlerinde obezite riski

Domuz gribi tedbirlerinde obezite riski

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu Öztürk, son dönemlerde hızla yayılan H1N1 virüsünün, bağışıklık sistemini ön plana çıkardığını söyledi.
Uzmanlar, tüm dünyada hızla yayılan domuz gribiyle mücadele etmek için tavsiye edilen beslenme önerilerini dengesiz ve düzensiz bir şekilde uygulamanın fazla kilolara hatta obeziteye yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Domuz gribi dahil bir çok enfeksiyon türü hastalıklardan korunmada ve hatta tedavisinde bağışıklığın desteklenmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
“Çünkü temel vücut sistemlerimizden biri olan bağışıklık sistemi, insan vücudunun en karmaşık ve büyüleyici sistemlerinden biridir.
Havaların soğumasıyla birlikte domuz gribinin hızla yayılması, kişisel temizlik ürünleri, bitki çayları, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için kuruyemiş ve özellikle karbonhidratlı yiyeceklere olan talebi giderek artırıyor.
Yaşanan panikle yapılan aşırı gıda tüketiminin fazla kilo ve obezite gibi başka sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtiliyor
Bağışıklık sisteminin ana işlevi vücudu enfeksiyonlara karşı korumaktır.
Tekrarlayan ya da kronik enfeksiyonlar, hatta hafif soğuk algınlıkları bile, bağışıklık sisteminin zayıflığını gösterir. Bağışıklık sistemi tamamen bütünseldir.
Psikolojik, nörolojik, besinsel, çevresel ve endokrinolojik unsurların bağışıklık işleviyle yakından bağlantılı olması da bu bütünselliğin kanıtıdır. Hiç kuşkusuz düşük bağışıklık işlevinin en yaygın nedeni ise besin yetersizliğidir.”
Güçlendireyim derken zayıf kalmayın

Öztürk, glikoz, fruktoz, sükroz ve aşırı yağlı yiyecekler tüketmenin vücudun sistemini bozabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
“Fazla karbonhidrat tüketmek, akyuvarların yabancı maddeleri ve mikroorganizmaları yok etme yeteneğini önemli ölçüde azaltabilir.
Akyuvar hücre işlevi enfeksiyonlara karşı kullanılan savunma mekanizmasının önemli bir bölümünü oluşturduğundan, aktivitelerinin bozulması doğal olarak bağışıklık sistemi işlevini de tehlikeye atar. Yani beslenme rejiminde çok fazla şekere ver verilmesi, akyuvar hücrelerinin (bağışıklıkta önemli olan hücreler) aktivitesinin azalmasına yol açar.
Fazla kalori sonucunda karşılaştığımız obezite de düşük bağışıklık işlevi ile bağlantılıdır. Başka bir deyişle ne kadar çok şeker ve yağ tüketirseniz bağışıklık sistemi de bundan o denli olumsuz etkilenir. Boş kalori alımı, kilo alımına sebep olabilir. Bağışıklığımızı desteklemek isterken tersi bir durumla karşılaşılabilir.”
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu Öztürk, bağışıklık sisteminin desteklenmesinde, karoten, A, C, E ve B vitamini ile demir, çinko ve selenyumun büyük önem taşıdığını belirtti.
Öztürk, “Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için aşırı gıda tüketmek faydalı olmayacaktır. Bir günde besin çeşitliliği yaparak ihtiyaç duyulan vitamin ve minerallerin alınması yeterli gelecektir. Bu noktada, domuz gribiyle mücadelede yaşam tarzının değiştirilmesi gerekiyor” dedi.
Öztürk, badem, fındık, ceviz gibi sert kabuklu yemişlerin tüketimine dikkat edilmesini tavsiye ederek, bunların kalori kaynağı olduğunun unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Bir önceki Cinsel isteksizliğin çareleri başlıklı konumuzda cinsel isteksizlik, erken boşalıyorum ve erken boşalıyorum ne yapabilirim hakkında bilgiler sunulmuştu.

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.