Kene Isırması ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

kene, kene ısırması, kırım kongo kanamalı ateşi

Kene Isırması ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Belirtileri
Yaz alarının vazgeçilmez hastalığı diyebileceğimiz kene ısırması ile olanve ölüdürücü etkisi olan kırım kongo kanamalı ateşi olak adlandırılan hastalık ile ilgili İTÜ Üniversitesi Sağlık bölümü öğretim görevlilerince yazılan makaleyi sizin ile paylaşıyoruz.

Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirus soyundan virüslerle oluşan bir hastalıktır. Bu virüsler RNA’lı, sarmal simetrili nükleokapsitli, zarlı ve toparlak olup 90 – 100 nm(nanometre) büyüklüğündedir.

Bu hastalık ve etkeni hakkında ilk bilgiler 1944 – 1945 yıllarında kırımda 200 den fazla hastada yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Bu hastalığın daha önceleri Orta Asya’da bilindiği adına “Kara Helak” denildiği tespit edilmiş ve bundan dolayı da bir başka adı Orta – Asya kanamalı hummasıdır. Bu hastalık, Bulgaristan, Yugoslavya ve 1956 yılında Kongo’da görülmüştür.1969 yılında da Kırım – Kongo kanamalı ateşi olarak adlandırılmıştır. Bu hastalığa yakalanmış insanların kanından elde edilmiş virüslerle, hyalomma tipi kenelerden elde edilen virüsün aynı olduğu tespit edilmiştir.

Bu hastalığın kaynakları yabani hayvanlar, domuzlar, tavşanlar, muhtemelen kuşlardır. Hastalık Hyolomma kenelerinin kan emmesiyle bulaştırılır. Olgunlaşmamış keneler virüsü hayvanlardan alır ve erişkin hale geldikten sonra kan emdikleri insanlara bulaştırırlar. Keneler ömürleri boyunca bulaştırıcı olarak kalırlar. Kırım kanamalı ateşi, kırsal bölgelerde çalışan insanlarda ilkbahar ve yazları özellikle Haziran – Eylül arasında görülen bir infeksiyondur.

Hastalık en az 1 yıl süren bağışıklık verir. Türkiye de insanlarda bu virüse karşı antikorlar bulunmuştur. Bu hastalıkta virüs, ateşli dönem sırasında kanda bulunmaktadır. Deri ve iç organlardaki kanamalar küçük damarların çeperlerinin bozulmasına bağlıdır.

Kırım kanamalı ateşinde kuluçka devri 7 – 12 gündür. Ateş 5 – 12 gün devam eder ara ara 1 – 2 gün süren ateşsiz dönemler bulunabilir. Hastalığın 4 – 6. günü kanamalar başlar.

KLİNİK TANIMLAMA

Klinik semptomlar; karaciğer ve endotel hasarı ile trombosit, lökosit sayısındaki düşüşün bir sonucu olarak ortaya çıkar. Ateş, kırgınlık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kollarda bacaklarda ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin bir iştahsızlıkla başlar. Bazen kusma, karın ağrısı veya ishal olabilir. Boğaz muhat zarında döküntü, diş etlerinde ve burunda kanama, deride purpura lekeleri, ağır vakalarda mideden, bağırsaktan ve uterustan kanamalar belirir. İlk günlerde yüz ve göğüste peteşiler (kanamalar) ve konjonktivalarda kızarıklık dikkati çeker. Gövde ve ekstremitelerde ekimozlar (kanma alanları) oluşup idrardan kan gelebilir. Genellikle hepatit görülür. Karaciğer fonksiyon testleri bozulur.

Ağır olgularda hastalığın 5. gününden itibaren hepatorenal (karaciğer, böbrek) ve akciğer yetersizlikleri görülebilir. Ateş 5. veya 12. güne kadar çıkar ve lizisle düşer.Nekahat dönemi uzun sürer.Ölüm olayları daha çok hastalığın 2. haftalarında (5 – 14 gün) görülebilmektedir.Bu oran %30 – 50’lere ulaşabilmektedir.İyileşme hastalığın 9. ve 10. günlerinde olmaktadır.

LABORATUAR BULGULARI

Özellikle lökopeni ve trombositopeni dikkati çeker.AST, ALT, Kreatin kinaz (CK), bilirubin değerlerinde yükselme, ALP, GGT ve LDH değerlerinde yükselme takip eder.PT, aPTT ve diğer pıhtılaşma testlerinde belirgin bozukluklar görülebilir.

BULAŞMA YOLLARI

Bulaşmada hyalomma soyuna ait keneler daha büyük yere sahiptir.30 tane kene türü bu hastalığı bulaştırabilir.

Henüz ergin döneme gelmemiş olan Hyalomma soyuna ait keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüsleri alır ve gelişme evrelerine kadar muhafaza ederler. Keneler insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri bulaştırırlar.

Küçük omurgalılar ve özellikle yerde beslenen kuşlar, keneleri enfekte eden en önemli konak gurubunu oluşturur. Keneler bu konaklardan zaman zaman kan emerler.

Enfekte hayvanların kan ve dokuları ile temas sonucu da geçiş olabilmektedir. Ayrıca nozokomiyal enfeksiyon oluşturma riski de bildirilmektedir. Enfekte kan, ifrazat veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu bulaşmalarda kuluçka süresi 5 – 6 gün en fazla 13 gün olabilmektedir.

Kene anatomik yapısı nedeniyle zıplayamadığı için direkt temasla insan vücuduna geçer.

KORUNMA YOLLARI

  • Açık alan, arazi çalışması yapan kişilerin ayakkabı ve çorapla dolaşması, pantolon paçalarını çorap ya da botun içine yerleştirmesi gerekir.
  • Kene bölgesindeki insanların vücutlarını düzenli olarak kene yönünden muayene etmeleri gerekir.
  • Kene varsa bir cımbızla kenenin vücuda yapıştığı yerden tutarak, koparmadan, patlatmadan bir çivi çıkarır gibi çıkarmak gerekir.
  • Kene üzerine herhangi bir kimyasal madde (Alkol, gaz yağı, kolonya, deterjan vs.) kesinlikle dökülmemelidir. Çünkü kene bu sırada kusarak mikrobu vücuda bulaştırabilir.
  • Hastaya ait kan ve vücut sıvıları,  ifrazatlarla temasla bulaşabileceğinden koruma önlemleri (eldiven, maske vs.) alarak hastayla temas edilmelidir.
  • Böcek kaçıran ilaçların kullanımı ile kenelerin vücuda yapışması önlenebilir.
  • Hayvanlarda ki keneler için düzenli olarak ilaçlama yapılması gerekir.
  • Hayvan barınak yerlerin kenelerin yapışamayacağı şekilde sıvanıp, badanalanması gerekir.
  • Piknik alanlarının, küçük omurgalıların bulunabileceği ortamların ilaçlanarak kenelerle mücadele edilmesi gerekir.

Hepinize Sağlıklı Günler Dileriz.

 

İ.T.Ü. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı

Ayazağa Sağlık Hizmetleri

Şube Müdürlüğü

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.