Kınamaya Yargıdan İlk İptal Kararı Çıktı

Kınamaya Yargıdan İlk İptal Kararı Çıktı
Hemşire, ilk olarak 7 Temmuz 2010′da gebeliği gerekçesiyle 10 gün istirahat raporu aldı. adına açtığı davada, mahkeme hemşireye verilen kınama cezasını iptal etti. İlk kez bir kınama cezasının iptal edilmesine neden olay ve sonrasında yaşanan hukuki süreç şöyle işledi: Şu an bir devlet hastanesinde 4B statüsünde görev yapan hemşire Nurcan G’ye Bolu-İzzet Baysal Hastanesi’nde görev yaptığı sırada “kurumun işleyişini bozacak şekilde farklı hekimlerden raporlar alarak iş yükünü artırdığı” gerekçesiyle “kınama” cezası verildi.

12 Eylül’de yapılan Anayasa referandumunda memurlara verilen uyarı ve kınama cezalarına mahkeme yolunu açan düzenleme sonrası ilk emsal karar bir hemşire hakkında oldu. Türk Sağlık Sen’in hemşire Nurcan G
Daha sonra İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastanesi’nin acil polikliniğinden anksiyete (kaygı bozukluğu) teşhisiyle 10 gün daha rapor alan Nurcan G., bunu izleyen tarihte bir aynı gerekçe ile bir 10 gün daha rapor alınca dava süreci başladı. Bolu İl Sağlık Müdürlüğü, hakem hastane konumunda olan Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Numune, hemşirenin “belirgin anksiyete bozukluğu” olduğunu belirterek, “raporlar usule uygundur” dedi. Ne var ki, hastane yönetimi hemşireye “iş yükünü arttırıyorsun” diyerek “kınama” cezasını verdi.
‘KEYFİYET OLDUĞU ANLAŞILDI’
Söz konusu cezaya 21 Eylül 2010′da yapılan itirazın reddedilmesi üzerine Türk Sağlık-Sen, hemşire adına dava açtı. Açılan davayı görüşen Zonguldak İdare Mahkemesi verdiği kararda, Anayasa değişikliği ile disiplin cezalarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağının hüküm altına alındığına dikkat çekti. Hemşirenin aldığı raporların Numune Hastanesi tarafından da uygun bulunduğuna işaret eden mahkeme, hemşirenin rapor aldığı için kınama cezası ile cezalandırılmasında ve cezaya yaptığı itirazın reddedilmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığına hükmetti. Söz konusu işlemin iptaline karar verdi. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kararla ilgili olarak, kınama gibi cezaların yargıya götürülmesiyle, bu cezaların keyfiliğe dayanıyor olabileceği gerçeğinin ortaya çıktığını savundu. Kınama ve uyarı cezasına yargı yolu kapalı iken idarecilerin sıklıkla bu iki ceza türünü keyfiyetlerine göre uygulayabildiğini belirten Kahveci, “Rapor alan ve raporu hakem hastane tarafından onaylanan bir çalışana ceza vermenin hiçbir dayanağı yoktur. Çalışanı mağdur eden bu tür cezaların iptali için hukuki zeminde mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
BURCU ÇALIK / Sabah

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.