->
Bu belirtilere bazı kişilerde görülen mevsimsel duygu durum değişiklikleri ve sonbahar depresyonu da eklenince kişinin tıkanırcasına yemek yemesine veya aşırı miktarda karbonhidrat tüketmesine şahit olduğumuz durumlar yaşanabilir” diye konuşuyor. Kış mevsiminin habercisi sonbahar kapıya dayandı!
İlkbahar aylarında beslenmeye dikkat etmeye başlayarak çıktığınız zayıflama yolculuğunda, yazın fiziksel aktivitelerin de artması sonucu bütün fazlalıklarınızdan kurtuldunuz ve artık istediğiniz kilodasınız.
Ancak sonbaharın, verilen bütün kiloların geri alınması açısından çok riskli olduğunu belirten Beslenme uzmanı Gizem Tutar, sonbaharda metabolizmanın yavaşladığını söylüyor.
Sonbaharın depresyon açısından da riskli bir mevsim olduğunu belirten Tutar, “Sonbaharda fiziksel aktivitelerimiz ile birlikte vücudumuzun susuzluk hissinin ve su tüketiminin de azaldığı, dolayısıyla metabolizmamızın yavaşladığı; aynı zamanda da soğuktan korunmak için vücudun karbonhidrat arayışının arttığı, bunun da vücuttaki yağlanmaların artmasıyla sonuçlanabileceği bir geçiş dönemidir.
Gündüzler kısalıyor, güneş hem daha erken batıyor, hem de daha az ısıtıyor
SONBAHARDA KİLOYU KORUMAK İÇİN…
Yaşamın ve beslenme alışkanlığının satranç oyunu gibi bir “strateji sanatı” olduğunu söyleyen Gizem Tutar, sonbaharda kilosunu korumak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor:
“Sonbaharda artan karbonhidrat ihtiyacını karşılamak için beyaz şekerden uzaklaşıp tam tahıllı ürünlere, makarna ve kurubaklagil gibi zor sindirilen kaliteli karbonhidrat kaynaklarına yönelmek listenin en başında yer alıyor. Bunu yeterli kalsiyum tüketmek izliyor. Çünkü araştırmalar yetersiz kalsiyum alan bireylerin daha kolay kilo aldıklarını ortaya koyuyor. Kilo alma riskini yükseltmemek için günde 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmek yeterli olabiliyor. Su tüketimine dikkat etmek, su içemiyorsanız sonbaharla birlikte azalan su tüketiminiz yerine şekersiz bitki çaylarına yönelmek de dikkat edilmesi gereken konulardan bir diğeri. Son olarak dikkat edilmesi gereken nokta protein tüketimi. Diğer besinlere göre daha uzun sürede sindirilen proteinler, metabolizmanın daha hızlı çalışmasına yardımcı oluyor. Bu yüzden her öğüne bir köfte şeklinde formüle edebileceğimiz, öğlen ve akşam yemeklerine bir köfte kadar et, tavuk veya balık eklemek hem kan şekerimizi daha dengeli tutacağı, hem de metabolizmamızı daha hızlı çalıştıracağı için formunuzu korumanıza yardımcı olabiliyor. “
KİLO KORUMAYA YARDIMCI 5 TEMEL BESİN
Sonbahara girerken verilen kiloyu korumanın en az kilo vermek kadar önemli olduğunu belirten Beslenme Uzmanı Gizem Tutar, sonbaharda fit kalmak isteyenlerin sofralarından eksik etmemesi gereken 5 temel besin maddesini de şöyle sıralıyor:
“Kabızlık durumunda kilo almak kolaylaşacağından bunu önlemeye yardımcı probiyotikli yoğurt veya içecekler, kaliteli bir protein kaynağı olarak metabolizmanın çalışmasını hızlandıran ayrıca içerdiği Omega 3 ile kilo yönetiminin en önemli yardımcılarından olan balık, içerdiği liflerle hem sizi kabızlıktan koruyan hem de bromalin pigmenti ile yağ yakımınıza destek olan ananas, kahvaltıda sütle ya da ara öğünde yoğurtla karıştırılarak günde 2 yemek kaşığı tüketildiğinde kilo korumada destek sağlayan yulaf ve tatlı krizlerini önlemek için düzenli tüketilmesi gereken tam tahıl ekmeği kilonuzu korumanıza yardımcı en temel besinlerdir.”
CANINIZ TATLI İSTEDİĞİNDE!
Sonbaharla birlikte kendi kendimize verdiğimiz tatlı savaşları da yeniden gün yüzüne çıkıyor. Tutar’ın bu konuda da tatlı savaşından galip çıkmanıza yardım edecek pratik önerileri var. Tutar, sıcak çikolatanın canınız tatlı istediğinde başvurabileceğiniz en masum seçeneklerden biri olduğunu belirtiyor. Şöyle ki bir fincan sıcak çikolata hem tatlı ihtiyacınızı karşılıyor hem de mutluluk hormonu seratonin salgılayarak stresten kurtulup gevşemenize yardım ediyor. Dondurma da yaz-kış tüketilebilecek en masum tatlılardan biri. Tabi doğru dondurmayı seçmek de gerekiyor. Örneğin taze sütten yapılan dondurmalar, kaymakla yapılan dondurmalara göre çok daha düşük kalorili ve daha düşük yağlı oluyor. Evde tatlı yapmak yerine, taze sütten yapılmış küçük porsiyonlu hazır pudingleri ya da yüksek lif içerikleri ile uzun süre tok tutma özelliğine sahip olan tahıl barları tercih etmek de tatlı ihtiyacınızı kesecek iyi alternatifler arasında yer alıyor. Son olarak çocuk ürünleri olarak adlandırabileceğimiz, süt içmeyen çocuklar için hazırlanmış meyveli, çikolatalı sütler ve en az yüzde 60-80 süt içeren, çocuklar için hazırlanmış bazı tatlılar da aslında biz büyükler için de son derece sağlıklı tatlı alternatifleri arasında yer alıyor.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.