Yemek borusunun düşmanı gastroözofageal reflü

Yemek borusunun düşmanı gastroözofageal reflü

Yemek borusuna kaçan mide içeriği şikayetlere veya yemek borusunda hasara veya her ikisine birden yol açarsa, bu durumda gastroözofageal reflü hastalığından söz edilir. Normal bireylerde de, kısa süreli, şikâyete ve yemek borusunda hasara yol açmayan reflü atakları olur, bu fizyolojik bir durumdur.
Endoskopik olarak görülebilen erozyonlara yol açmış ise reflü özofajit olarak adlandırılır.
Gastroözofageal reflü özofagusun (yemek borusu) en sık rastlanan hastalığıdır. Buna karşılık, bir hastada reflüye ait şikâyetler var fakat endoskopik hasar yok ise, buna eroziv olmayan reflü hastalığı denir

Gastroözofageal reflü hastalığının en önemli belirtisi retrosternal (göğüs kemiğinin arkasında) yanma hissidir. Bunun dışında yutma güçlüğü, lokmaları yutarken göğüste ağrı, yenen yemeklerin geri ağza gelmesi, ağzın acı bir su ile dolması ve geğirti gibi şikâyetlere de neden olabilir. Bunlara klasik reflü belirtileri denir.
Gastroözofageal reflü hastalığı bu klasik belirtiler dışında atipik reflü semptomları dediğimiz birtakım şikayetlere de yol açabilir. Bunlar kalp benzeri göğüs ağrısı, astım, bronşit, ses kalınlaşması, ses teli nodülü, kronik öksürük, ağız kokusu, larinks kanseri ve dişte mine kaybıdır.
Gastroözofageal reflü hastalığı oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre Türkiye’de yaşayan kişilerin %3′ü sürekli, %23′ü her gün, %46′sı ise seyrek olarak reflü belirtileri tanımlamaktadır. Erkeklerde bayanlara göre 2-3 kez daha sık görülür. Nadiren ölüm nedenidir ancak komplikasyonlar nedeniyle önemli ölçüde morbiditeye yol açar. Gastroözofageal reflü hastalığının komplikasyonları kanama, perforasyon (delinme), striktür (darlık) ve Barret özofagusudur.

Endoskopik inceleme, biyopsi ile uygulandığında, reflü özofajit tanısı için altın standarttır. Özofagus mukozasının doğrudan görülmesini, hasarın derecesini saptanmasını, darlık olup olmadığını görülmesini ve Barret özofagusu gibi şüpheli prekanseroz lezyonlardan biyopsi alınmasını sağlaması nedeniyle, klinik pratikte genellikle ilk tercih edilen tanı yöntemi endoskopidir.
Gastroözofageal reflü hastalığının tedavisinde ilk basamak yaşam tarzı değişiklikleridir. Bunlar reflüyü arttıran yağlı gıdalar, alkol, çikolata ve kafein içeren gıdalardan kaçınmak, yemekten sonra en az 2-3 saat süreyle yatmamak, normal kiloda olmak, sigara içmemek ve yatak başını 15 cm. yükseltmek gibi düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerle hafif belirtileri olan hastalar rahatlayabilir.
Proton pompa inhibitörleri (omeprazol, lansoprazol, rabeprazol, pantoprazol ve esomeprazol), reflü hastalığının tedavisinde en etkili ajanlardır.
Gastroözofageal reflü hastalığı kronik bir hastalıktır. Özofajit iyileştikten sonra ilaç bırakıldığında olguların büyük bir kısmında şikâyetler tekrar başlar. Bu nedenle uzun süreli idame tedavisine gereksinim olabilir. Uzm. Dr. Hüseyin Alkım

Bir önceki Cinsel isteksizliğin çareleri başlıklı konumuzda cinsel isteksizlik, erken boşalıyorum ve erken boşalıyorum ne yapabilirim hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: reflu, yemek yutarken ağrı, yutarken yemek borusunda ağrı, özofajit belirtileri, yemek borusunda kalınlaşmasi

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.