Çocuk şiddeti evde öğreniyor

Ailesinden şiddet gören, televizyon ya da internette bu tür görüntüler izleyen çocuklar, daha fazla şiddet uyguluyor.
Erzurum’da yapılan bir araştırmada, ailesinden şiddet gören, televizyon ya da internette bu tür görüntüler izleyen çocukların, daha fazla şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Dr. Doç.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd
Rıdvan Küçükali ile Erzincan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Bektaş Öztaşkıran, Sosyal Bilgiler dersinin şiddetin önlenmesindeki rolünü tespit edebilmek için “Öğrencilerde Şiddet İçerikli Tutumların Oluşmasına Etki Eden Faktörlerin Engellenmesinde Sosyal Bilgiler Dersinin Rolü ve Önemi” konulu bir araştırma yaptı.
Öğretim üyesi Küçükali, çalışma kapsamında Erzurum’da 20 ilköğretim okulunda, 500 öğrenciye anket uyguladıklarını söyledi. Küçükalı, anketin yanı sıra, şiddetin zararlarını çocuklara anlatabilmek için broşür ve kitapçıklar da hazırlayarak, okullara dağıttıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Şiddet uygulama eğiliminde olan çocukların, okulda düzenlenen sosyal faaliyetlere daha az katıldıklarını gözlemledik. Şiddetin önlenmesi için bunların daha çok sosyal etkinliklere katılması gerekiyor. Çalışmada, öğrencilerin birbirlerine lakap taktıklarını gözlemledik. Özellikle ilköğretim okulunda çocukların üstünlük kurmak için lakap taktıklarını gördük. Bu çok yanlış bir tutum.”
Özellikle ev içerisinde şiddet varsa, o öğrencilerin şiddete daha eğilimli olduklarını da gözlemlediklerini bildiren Küçükali, “Ailede şiddet gören çocuklar, şiddete maruz kalmalarına rağmen, şiddet özelliğini okullarda daha fazla kullanıyorlar” diye konuştu.
Yrd.Doç.Dr. Küçükali, bu sorunun çözümü için velilere kadar uzanan birtakım çalışmaların yapılarak ailelere de eğitim verilmesini önerdi.
GÖRSEL MEDYANIN, ÖĞRENCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Görsel medyanın şiddet içerikli bir takım ifadeleri ön plana çıkaracak şekilde sunmasının, çocukları etkilediğini savunan Küçükali, “Kırdılı, vurdulu filmlerin, mafya tipi ifadelerin televizyonda sıkça yer aldığı dönemlerde, okullardaki öğrencilerin şiddet oranlarının arttığını gözlemledik. Görsel medyada şiddet içerikli ifadeler ne kadar fazla olursa, okullardaki şiddet oranları da o kadar artıyor” diye konuştu.
İnternet üzerinden oynanan oyunların bir çoğunun öldürme, para elde etme, savaş, soyma ve kazalara yönelik ifadelerle dolu olduğunu dile getiren Küçükali, şunları kaydetti:
“Bu tür oyunları daha çok çocukların oynaması bir sıkıntı olarak karşımıza çıktı. Oyun içerisinde yer alan çocukların okulda da oyun ifadelerini bu doğrultuda gerçekleştirmeye çalıştıkları gözlemlendi. Hatta az da olsa mahalle, bölge savaşları gibi toplanıp küçük birlikler oluşturarak, birbirleriyle kozlarını paylaşmaya yönelik davranışlar sergilediklerini tespit ettik. Son dönemde çekilen filmlerde de şiddet içerikli ifadelerin fazlasıyla yer alması, çocukların okuldaki şiddet eğilimlerini artırdığını gözlemledik.”
ŞİDDETİ ÖNLEME TEDBİRLERİ
Okullardaki şiddetin önlenmesi için bütün kurumların ortak bir takım davranış biçimleri oluşturarak, çalışmalar yapmasını öneren Küçükali,konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Son dönemde sadece dizi ve filmlerde şiddet içeren ifadelerin konulması yeterli değil. Haberler, genelde bütün aile fertlerinin evde olduğu saatlerde seyrediliyor. Haberlerde de şiddet uyarı işareti mutlaka kullanılmalı. Çünkü özellikle terör olaylarında küçük çocukların ön plana çıkartıldığı sahnelerde diğer çocukların da bunu bir eğlence olarak algıladığını ve böyle bir ifade içerisine girme eğiliminde olduğunu gördük. Bu ifadeler haberlere konulurken, dikkatli ve tedbirli şiddet işaretleri geliştirilmelidir.”
Şiddetin üst sınıflarda engellenmesinin daha zor olacağına işaret eden Küçükali, “Şiddetin daha ilköğretim çağında engellenmesi gerekiyor. Çünkü üst sınıflarda ergenlik, benlik duygusu gibi yeni sorunlar da ortaya çıkıyor. Bunun için şiddetin ne olduğu ve nasıl önleneceğini yönelik erken yaşlarda çalışma yapılmalıdır” diye konuştu.
A.A