ERGEN: NE ÇOCUK, NE YETİŞKİN

ERGEN: NE ÇOCUK, NE YETİŞKİN
Ergenlerde hem bu karmaşaya cevaben, hem de ruhsal dengelerindeki iniş çıkışlar sonucu bazen yaşından daha küçük, bazen yaşından daha büyük gibi davranırlar. Çocuğun ergenlik dönemine girişiyle ailede de birtakım değişiklikler olması ve ailedeki kuralların bir miktar esnetilmesi gerekir. En azından gencin artık daha fazla kendi adına karar verebilmesi, kendi sorumluluklarını üstlenebilmesi, kendi gemisinin kaptanı olabilmesi gerekir.

Ergenlik hızlı büyüme ve gelişmenin olduğu kız-erkek cinsel özelliklerinin sosyal, psikolojik, fiziksel değişimlerin bir arada yaşandığı bir dönemdir.

Gençlerin bu dönemi daha sağlıklı geçirmelerini sağlamak ve onlara yardımcı olabilmek için ilk önce onların ergenlikte ne gibi değişimler yaşadığını, neler hissettiklerini bilmek çok önemlidir. Aileler ergeni bazen çocuk gibi görür ve öyle davranırlar, bazen de bir büyük gibi davranmasını beklerler

Ergenlik dönemi gençlerin kim olduklarını, nelere değer verdiklerini ve yetişkinliğe giderken hangi yolu tercih edeceklerini belirledikleri çok özel bir dönemdir. Daha kendisine odaklı hale gelen, çevreyi sorgulayan, konuşmaya ve dinlenilmeye ihtiyaç duyan genç çoğu zaman çevresi tarafından anlaşılamadığını hisseder. Her an eleştirel olmalarını, kendisine odaklı olmalarını, tartışmaya hazır olmalarını bencillik ya da asilik olarak değerlendirmemek gerekir. Gencin düşünce yapısı olgunlaşmakta, bu sebeple her fikri her kuralı sorgulayıp doğruluğunu tartmaktadır. Ergenler olgun, özel insanlar olarak görülmek isterler. Ancak bazen anne babalar genci tehlikelerden korumak ya da teselli etmek amacı “bu geçici bir dönem”, “şimdi senin hayatın kolay, ekmek elden su gölden yaşıyorsun”, “henüz çocuk sayılırsın, bu sorumluluğu alamazsın” gibi sözlerle ergenin hevesini ve cesaretini kırarlar.  Ergenler yaşamlarının tüm alanlarında çok büyük değişimler geçirmektedirler. Bu nedenle ailenin de ergene yaklaşım tarzının bu değişimlere uygun olarak değişmesi gerekir. Gencin ilk kez aileden biraz daha uzaklaşıp topluma daha fazla açılması gereken bu dönemde eğer birtakım sosyal becerileri kazanamazsa, bu eksikliğin telafisi ilerde daha zor olacaktır. Öğüt verme, hazır çözümler önerme, yönlendirme, yargılama, aşağılama, suçlama, suçlandırma, alay etme bu dönem gencin gelişimini sekteye uğratabilir, iyi niyetle iletişim kurmak isterken gencin aileden iyice uzaklaşmasına sebep olabilir. Bağımsız düşünebilen bir genç yetiştirebilmek için fikir üretmesi için gerekli ortam sağlanmalı, belirli kurallar dâhilinde kendini ifade edebilmesine izin verilmelidir. Henüz tecrübesiz olduğu için pek çok hatalar yapabilecektir. Yaşama dair tecrübesini ancak bu yolla oluşturabileceği unutulmamalıdır.

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.