Ozoderm Neymiş Meğer?

Saçların dökülmesini ya da beyazlanmasını önlemek için dünyanın her tarafındaki dermatoloji labaratuvarları yoğun bir gayret içerisindedir. Şüphesiz bu konu ilaç endüstrisinin de çok önem verdiği bir alandır. Her şeyden önce çok ilgi gören bir pazara sahiptir. Çoğu insan bu süreçten rahatsızlık duyar ancak pek çözüm de bulamaz.

SAÇLARDA DÖKÜLME VE BEYAZLANMA SORUNU
Saçların dökülmesi ve beyazlanma belli bir yaşdan sonra ortaya çıkan önemli bir sorundur
Çünkü saç bakımı için büyük paralar harcanmaktadır. Saç bakımı ile ilgili her gün yeni yeni ürünler pazara girmektedir. Bunlardan bir kısmı yararlı ürünler iken daha büyük bir kısmı da harcanan paraya göre oldukça sınırlı faydalar sağlamaktadır. Hatta suistimal ve ticari rant konusu bile olabilmektedir. Bunlardan biri de ozoderm adıyla piyasaysa sürülen üründür. Ozodermin saç beyazlanmasını önleme de etkili olabilir. zaten bu konuda oldukça geniş bir ürün yelpazesi görmekteyiz. Ancak ozodermin pazarlama stratejisi içimize kuşkular düşürmüştür.
OZODERM NEYMİŞ MEĞER?!!.
Bir kaç gün önce araba ile giderken dinliyorum. Özel radyonun birinde adının ‘’ozoderm’’ olduğunu anladığım bir saç şampuanı ile alakalı bir yetkili hareretli hareretli bir şeyler anlatıyor. Karşısında bir de spiker var onunla interaktif şekilde konuşuyor, hatta spiker arkadaş, iş yoğunluğundan olacak zamanı çok değerli olan pazarlama yetkilisine teşekkür üstüne teşekkür ediyordu. Pazarlama üstadı da, kendisinin günde 12 radyo, 15 tv dolaşarak herkesi irşad ettiğini , bu olağanüstü ürünü  halka anlatmak için çırpındığını ve her türlü fedakarlığı yaptığını ifade ediyordu. Kendisinin daha önce saçları yokken şimdi bu şampuan sayesinde nasıl sırma saçlı, kaytan bıyıklı olduğundan bahsediyordu.  Öylesine içten , öylesine kendinden geçerek anlatıyordu ki, ben bir ara işte! Nobel ödülüne layık bir ürün diyesim geldi. Meğer bu şampuan ne kadar dehset bir ürünmüş. Almanya Cumhurbaşkanı , Almanya Başbakanı kullanmışlar ve firmaya teşekkür mektubu göndermişler. Bu arada bizim başbakanımızın nasıl bundan haberi olmamış bunu anlayamadım doğrusu. Hatta Avrupa Birliğinden ödül bırakmamış almış. Ne kadar kalite belgesi varsa hepsi bu ürün için sıraya girmişler. Daha neler neler zannedersiniz ki, kelliğin ve tüm saç hastalıklarının ilacı bulundu.
Üstad öyle kendinden geçmiş aralara bir kaç tıbbi kelime de sıkıştırarak anlatıyor ki, dinleyen her derde deva ilaç bulundu sanacak. Bu arada 10 dakika için kampanya açtılar ve bu 10 dakika da arayanlara ürünü bedava göndermeyi vaad ettiler. Bende nasıl olsa bedeva, şu ürünü bir doktor gözüyle içindeki terkibini etken maddelerini falan bir inceleyeyim diye aradım ve adres verdim.
Ben bedava ürün alacam diye düşünürken, bir kargo firması tarafından ürün ofise gelmiş ve 75 tl ücret istemişler. Tabi ofisteki elemanlarım durumdan haberi olmadığı için ödemeyi yapıp kargoyu almışlar.
PAZARLAMA,  DOLANDIRMA OLMAMALI
Sadece saç renginde bir değişme yapan bir şampuanı sanki kelliğe çare gibi göstermek insanları yanıltmak, olmadık beklentilere sokmak pazarlama stratejisinden öte bir durumdur.  Aslında böyle kötü örnekler pazarlama sektörü içinde çok olumsuz tablo oluşturmaktadır. Bir süre sonra insanlar pazarlama yapan hiç bir insana inanmaz olurlar. İnternette ozoderm’i kullanan insanların yorumlarına bakıyorum hepsi çeşitli sebeplerle aldatıldığını düşünüyor. Ben bu üstad şahısa faks numarası vermeye hazırım.. bana o bilmem hangi devlet başkanının teşekkür mesajını, bilmem hangi kalite ödülünün bir kopyasını fakslasınlar, daha büyük puntolarla özür yazısı yazacağım. Söz veriyorum. Bu satırları yazarken amacım ülkemizde üretilen bir ürünü karalamak değildir. Bilakis böyle bir durumdan gurur duyarız. Ozoderm gerçekten etkili de olabilir. Ancak abartılı ifadeler ve kullanılan strateji, şüphe uyandırmaktadır.
REKLAM ENDÜSTRİSİ TEHLİKE DE
Eğer insanları reklamı yapılan her şey şüphelidir mesajı verirseniz, bundan tüm reklam endüstrisi olumsuz etkilenir. İstanbulda yayın yapan özel radyoların öyle olur olmadık ucube konular için marka değerlerini heba etmemelidirler. Tabi ki çok nezih yayın yapan radyo kurumlarımız var, tabi ki çok değerli ve kalite müzik yapan, insanları bilgilendiren radyolarımız var ama görüyorum ki, yayınlarını yoğun pazarlama faaliyetleri için kullananlar git gide artmakta. Bu ise radyo kurumlarımız için hiç de iyi bir gidişat gibi görünmüyor.