Check-up kime, nasıl, ne zaman?

Check-up kime, nasıl, ne zaman?
Periyodik test ve muayeneler rutin ve paket halında uygulanması gereken işlemler olmamalıdır.
Hastalar genellikle iki ekstrem arasında yer alırlar; bir kısmı rutin tıbbi bakım gibi bir kavramı tanımazlarken, bir kısmı ise gerçekte gereksinimleri olmadığı halde bir sürü rutin testi yaptırma eğilimindedirler. Sözde amaç hastalıklardan korunma olan bu işlem son zamanlarda bir çok işletme ve yönetici için bir ritüel halini almıştır.
Hastaların çoğu için check-up standardize edilmiş bir işlem farz edilmesi yanında profesyonel sağlık çalışanları için check-up’ın kime, ne zaman, nasıl yapılması gerektiği tartışmalı bir konudur.
Son yıllarda hastalar hekimlerine veya sağlık kuruluşlarına her hangi nedenle bir başvurarak kendilerine check-up yapılmasını istemektedirler

Gerçekten bu işlemlerin yararlı olması için kişinin yaşı, cinsiyeti, aile öyküsü ve kişisel risk faktörleri değerlendirilerek yapılacak testlere karar verilmelidir. İnsan organizması bir makineden daha karmaşık yapısı ile tipik bir otomobilin yıllık bakımı gibi işleme tabi tutulamaz. Tarama ve erken tanı testlerinin çoğu uluslar arası kabul görmüş kriterlere sahip değildir.
Günümüzde hastalar sağlık kuruluşlarına tepeden tırnağa check-up istediklerini beyan ederek başvurduklarında genel olarak bu isteğe cevap verecek hazır şemalarla karşılaşmaktadırlar. Bu şemalar çoğunlukla yarar sağlamadığı gibi aksine zararlı da olabilmektedir.
Gerçekte EKG, akciğer grafisi ve tam kan tetkikleri sağlıklı kişilerde herhangi bir yarar sağlamazlar. Bu bir gerçek olmakla birlikte check-up niçin bu kadar popülarite kazanmıştır. Bunun basit bir cevabı vardır; o sağlık kuruluşuna getirdiği parasal yarar. Sonuçta gerçekte sağlıklı olduğu halde kendini hasta olarak algılayan kişiler elde edilmektedir.

Hepimizin bildiği gibi yapılan testlerin ve muayenelerin “yalancı negatif” ve “yalancı pozitif” sonuçları vardır. Bu durumda sağlıklı bir kişinin hasta olduğu veya hastalıklı bir kişinin sağlıklı olduğu sonucuna yanlışlıkla varılabilir. Birçok kişide anksiyete ve stres oluşturulduğu için ek laboratuar yöntemlerine başvurmak gerekebilir veya mevcut bir hastalık örtülü kalabilir.
Amerikan Birleşik Devletleri koruyucu hizmetler çalışma grubu (USPSTF) asemptomatik kişilerde arteriyel kan basıncı, kolesterol, kolorektal kanser, meme kanseri ve serviks kanseri taraması dışında rutin test önermemektedir. Diğer hastalıklarda tarama yapılmaması gerekçesi olarak iki gerekçe ileri sürülmektedir: Bunlardan biri bu hastalıklar için yapılan testlerin yarar sağlamaması, diğeri de testlerin yapılması halinde elde edilen sonuçların hayat beklentisi ve kalitesini iyileştireceğini gösterir yeterli kanıt bulunmamasıdır.
USPSTF hekimlerin gereksiz tarama testleri ile vakit kaybetmeleri yerine hastaların sağlığını korumaya yönelik eğitim vermelerini önermektedir. Bu eğitim sigaranın bırakılması, beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi ve eksersiz yapmayı teşvik şeklinde olabilir. Özetle USPSTF aşağıdaki önerilerde bulunmaktadır:
– Tüm erişkinlerde arteriyel kan basıncı ölçümü,
– 35-65 yaş arası erkeklerde, 45-65 yaş arası kadınlarda kolesterol ölçümü,
– 50 yaş üzeri kişilerde GGK veya sigmoidoskopi ile kolorektal kanser taraması,
– 50-69 yaş arası kadınlarda mamografi,
– Okul çağı öncesinde çocuklarda görme testi,
– Yaşlılarda işitme testi.
– Seksüel olarak aktif olan kadınlarda üç yılda bir PAP smear testi. Prof. Dr. Selahattin Erikçi

Bir önceki Cinsel isteksizliğin çareleri başlıklı konumuzda cinsel isteksizlik, erken boşalıyorum ve erken boşalıyorum ne yapabilirim hakkında bilgiler sunulmuştu.
Bakılanlar: tepeden tırnağa saglık testi

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.