DOKTORUNUZA YARDIMCI OLUN

Bu nedenle, şikayetlerinizi ayrıntılarıyla anlatmanız doktorunuzun yanılma ihtimalini de düşürecektir.

Ailenizdeki hastalıkları anlatın

Anne, babanız, hatta büyükanne ve büyükbabalarınızın daha önce geçirmiş olduğu hastalıklar, özellikle kronik olanlar doktorunuz için önemli bilgilerdir. Örneğin, baş ağrısı, karın ağrısı birçok hastalığın belirtisi olabiliyor. Doğru teşhis için her şeyi doktordan beklemek yerine, doktorunuzu doğru yönlendirerek maksimum fayda sağlamak sizin elinizde. Özellikle mesleki ve çevresel bilgilerinizi tam olarak vererek hekiminizin doğru teşhis koymasına katkıda bulunabilirsiniz.

Şikayetlerinizi ayrıntılarıyla anlatın

Bazı hastalıklar var ki semptomları birbirine çok benziyor. Hatta, dilerseniz bu konuda doktora gitmeden önce hazırlık da yapabilir, küçük bir “sağlık soyağacı” çıkarabilirsiniz

Mesleğinizden ve çevrenizden bahsedin

Doktrunuza mutlaka mesleğinizle ilgili bilgiler verin. Eğer mesleğinizin farklı bir özelliği varsa hekiminiz bunları ayrıntılı olarak bilmeyebilir, ama siz biraz bahsettiğinizde sağlık sorununuzla ilgili bağlar kurabilir. Aynı şekilde yaşadığınız çevre hakkında kısaca bilgi vererek olası etkenler hakkında hekiminizi yönlendirin. Hobileriniz ve alışkanlıklarınız da sağlık sorunlarına neden olabilir, bunlardan da bahsedin. Örneğin evde maket işleri veya boya işleri ile ilgileniyorsanız bunlar kalp rahatsızlıklarınız veya başağrınız hakkında aydınlatıcı ipuçları verebilir.

İstenen tüm testleri yaptırın

Doktorunuzun; şüphelendiği hastalıkların gerçek olup olmadığını anlamasının tek yolu bazı testleri yaptırmak. Bazıları sizin pek hoşunuza gitmese de… Bu testleri sürekli ertelemenin ya da yaptırmamanın bir hata olduğunu söyleyelim.

Kendi kendinize hiçbir testi yaptırmayın

Çeşitli şikayetleri olanların doktora danışmadan bazı testler yaptırdığını duyuyoruz. Oysa bu çok sakıncalı, çünkü bazı testleri yaptırmak belirli hastalıkları olan kişiler için riskli. Örneğin, eforlu kalp testi kalp krizini tetikliyor.

Doktor doktor dolaşmayın

Uzmanlar, doktoruna ve onun koyduğu teşhise güvenmeyip, birinden diğerine sürekli doktor doktor dolaşanların çoğu zaman tedaviyi geciktirdiği için daha büyük sorunlarla karşılaştığını vurguluyor.

Kafanızda hiçbir şüphe kalmasın

Hastalığınızla ilgili aklınıza gelen her soruyu doktorunuza sormaktan sakın çekinmeyin. Gereksiz bile gelse, aklınıza gelen tüm ayrıntıları sorun. Unutmayın ki, sadece sizi tedavi etmek değil, bu konuda size bilgi vermek de doktorun görevleri arasında.

Yakınlarınızın sözlerine kulak asmayın

Şikayetlerinizi çevrenize anlattığınızda, onlardan tavsiyeler, uyarılar almaya başlayacaksınız. Hatta sizinkine benzer şikayetleri olanlar birer doktor kesilip ilaç önermeye bile çalışacak. Onların önerilerini ve söylediklerini dikkate almak bazen ciddi yanlışlar yapmanıza yol açabilir. Bu durumda en iyisi, her zaman doktorunuzu dinlemek.

Doğru uzmana gidin

Şikayetlerinizi göz önünde bulundurarak en doğru uzmana gitmeye çalışın. Bu, tıp bilgisi gerektiren bir şey değil. Sağlık konularıyla biraz ilgili olmak yeterli. Ama yine de karar veremiyorsanız, gideceğiniz klinikten randevu alırken yardım isteyebilir, sizi hangi uzmana başvurmanız konusunda aydınlatmalarını, yardımcı olmalarını talep edebilirsiniz.

İlaçlarınızı tanıyın

Doktorunuz size ilaç yazmadan önce onu o sıralar kullandığınız diğer ilaçlarla ilgili bilgilendirin ve şu soruları sormaktan da çekinmeyin: “Bu ilaca gerçekten ihtiyacım var mı”, “Bu ilaç benim yaşımdaki bir hastaya zarar verebilir mi”, “İlacın yan etkileri var mı”, “Bu ilaçları kullanırken hangi besin maddelerinden kaçınmalıyım”…

Kontrol zamanınızı öğrenin

Muayene bittikten ve aklınıza takılan tüm soruları sorduktan sonra sıra tekrar ne zaman kontrole gelmeniz gerektiğini öğrenmekte. O söylemese bile siz, ne zaman tekrar kontrole gelmeniz gerektiğini sorabilir, hatta randevu alabilirsiniz. Ayrıca şikayetlerinizin ilaçlarınızı kullanmaya başladıktan ne kadar zaman sonra geçeceğini de doktorunuza sorabilirsiniz.