Kalsiyumun Günlük Beslenmemizdeki Önemi

Kalsiyumun Günlük Beslenmemizdeki Önemi
Kalsiyum, kemiklerin ana yapısında bulunan ve onların güçlü kalmasını sağlayan bir mineraldir.

Sigara ve alkol

Düzenli kalsiyum alımı, kandaki kolesterol ve LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) düzeylerini de normal aralıklarda tutmaya yardımcı. Kalbinizin düzenli atması, kan pıhtılaşma sisteminizin düzenli işlemesi, sinirlerinizin sağlıklı çalışması ve kaslarınızın düzgün fonksiyon görmesi de kalsiyumun yardımıyla olur. Ancak vücudunuzun her gün gereksinim duyduğu mineralin görevleri bunlarla sınırlı değildir. Ayrıca, kan basıncının düzenlenmesinde, vücudun virüs ve bakterilere karşı direncinin artırılmasında, hatta kanser oluşumunun önlenmesinde de kalsiyumun rolü var
Besinlerle vücuda alınan kalsiyumun emilimini önleyen etkenler arasında sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, çay-kahve ve kola gibi kafein içeren içecekler, yüksek oranda tuz ve fosfat alımı, düzensiz beslenme ve hayvansal protein bakımından zengin beslenme alışkanlığı yer alıyor.

Geleceği düşünün

Yaşamımızda kalsiyuma en fazla gereksinim duyduğumuz dönem, erken çocukluk dönemi ve 20 yaş öncesi. Çünkü çocukluk ve ergenlik dönemlerinde, kemik yapımı, yıkımdan çok daha hızlı gerçekleşiyor. Bu nedenle, 4-8 yaş arası çocukların günde 800 mg, ergenlik çağındakilerin de günde 1300 mg kadar kalsiyum alması öneriliyor.

Büyüme çağındaki çocuklarda kalsiyum yetersizliği olması durumunda, vücut kalsiyumu iskeletin tamamına dengeli bir biçimde dağıtmaya çalışıyor ve bunun sonucunda da, bütün kemikler zayıf yapılı ve güçsüz oluyor.

Bu da, ileri yaşlarda kullanılacak olan kalsiyum depolarının daha baştan yetersiz gelişmesi anlamına geliyor.

Obezite kemik erimesi nedeni

Dünya nüfusunun 6 da 1 inde görülen obezite, vücutta gereğinden fazla yağ dokusu depolanması şeklinde tarif edilebilir. Obezite, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kolesterol, kalp krizi, beyin damarlarında tıkanıklık, solunum problemi, uyku ve moral bozukluğu, hormon dengesizliği, kanser, ayrıca menopozla beraber görülen osteoporoza zemin hazırlamaktadır.

Kalıtım da etkili

Yetersiz kalsiyum alımı, vitamin eksikliği (D ve C vit.), zayıflık, yeme davranışı bozuklukları, fiziksel aktivite yetersizliği, flor yetersizliği, tuz ve sodyumun fazla tüketimi, kafeinin ve fosforun fazla tüketimi, ırk, kalıtım, cinsiyet, östrojen eksikliği, sigara ve alkol kullanımı, yatağa bağımlı yaşam ve stres de diğer risk etmenleri arasındadır.

Ne yapmak lazım?

Günde 2 su bardağı light süt veya yoğurt tüketin,

Güneş ışınlarını değerlendirin, yapamıyorsanız günde 400 İU D vitamini alın,

Protein, sodyum ve kafein tüketimini sınırlandırın,

Beden Kitle İndeksinizi 20-25 arasında tutun,

Her gün doktor kontrolünde en az yarım saat yürüyüş yapın.

Emziren kadın daha avantajlı

Araştırmalar, emziren kadınların, emzirmeyenlere göre daha az kemik erimesi riski yaşadığını gösteriyor. Bu da, emzirme süresince kemiklerde görülen kalsiyum kaybının geçici olduğuna bir kanıt. Gebelik dönemi boyunca kalsiyum emiliminin artması (yüzde 25-30 dan yüzde 45-55 e yükseliyor) ve emzirme dönemi boyunca da idrarla atılan kalsiyum miktarının azalması, anneyi kemik kaybından koruyor.

Kalsiyum nelerde var?

Süt ve süt ürünleri, pekmez, susam, fındık, fıstık, kurutulmuş meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, kara turp, kuru incir, salatalık ve badem.

Osteoporoz nedir?

Kemiğin, birim hacim başına düşen kemik kütlesinin azalması ve kemik dokusunun bozulmasıdır. Toplam kemik kütlesi yüzde 20 azaldığında osteoporoz tanısı konur.

 

admin hakkında 18864 makale
Öylesine bir hasdta

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.